Hayatta her insan eşittir bu eşitliği her insan yaşayabilmeli.
Merhaba sohbetcem.com a Hoş geldiniz.
Lezbiyen eş cinsel sohbet gabile sohbet
Burdaki amacımız dünya genelinde din, ırk, tarz, yaşam biçimini ve düşüncelerine saygı duyarak bütün insanların bir arada olup hayatı paylaşmasıdır biz sohbet severler hayat paylaşıldıkca güzeldir hayatı hep birlikte paylaşmaktır diyip bu paylaşıma öncelikle sohbet lerimizle başladık umarım bu güzel ortamda bizlere eşlik ederek hep birlikte mutlu olmayı başarırız.
Eş cinsellik Lezbiyen olmak
Homoseksüel kadınlara lezbiyen denmektedir. Bu terim Helen şairi ve homoseksüel bir kadın olan Sappho’nun yaşadığı Ege Denizi’ndeki Lesbos Adası’ndan gelmekte.Cinsel Kimlikle İlgili Sapmalar.. Lezbiyen belirtileri nelerdir, makalemizde cevapları bulabileceksiniz.
Sappho MÖ 612 yılında Lesbos, yani Midilli Adası’nda dünyaya gelmiş ve MÖ 558 yılında ölmüştür. Sevici olan şair Sappho’nun sadece alta yüz kadar beyiti günümüze kadar ulaşabildi.
Şiirlerini asırlar boyu Hıristiyan ahlakçıları sık sık imha etmişler. Bugün bilinen ilk yakma emri kilise tarafından 390 yılında verilmiştir. Daha sonra 1073 yılında Katolik Kilisesi Papası VII. Gregor, Sappho’nun şiirlerinin yok edilmesi için çalışmıştır. Bu şiir tahribinden 19. yüzyılın sonuna kadar kalmış iki lirik şiir biliniyordu. Bunlardan biri “Afrodit“, diğeri de Sevgiliye adanmış iki şiir idi. Fakat son yıllarda yapılan kazılar Sappho hakkındaki bilgilerimizi çoğaltmıştır. Oxyrhncus’daki mezarlarda 1987’de yapılan kazılarda eskiden kitap yapımında kullanılan papirüslere sarılı olarak tabutlar arasında Sappho’nun şiirleri de gün ışığına çıkmıştır.
Lezbiyenliğe özellikle Avrupa ülkelerinde açıkça hoşgörü ile bakılır. Akdeniz, Ortadoğu ve Asya ülkelerinde lezbiyenlik üstü kapalı bir şekilde yaşanır. Norveç ve İsveç lezbiyen kadınların varlığını kabul etmekte, bir yerde bunların evliliklerini kabullenmektedir. Ancak bu ülkelerde lesbiyen çiftlerden birinin hamile kalması yasaktır. Bazı ülkeler ise lezbiyenlerin sperm bankalarını kullanmasına izin verirler. Bu ülkeler Avusturalya, Belçika, Yunanistan, İngiltere, Finlandiya, Hollanda, İrlanda ve İspanya’dır. Bazı ülkelerde eşcinsel ilişki erkeklere yasaktır. Ancak kadınların eşcinsel ilişkisi bazı ülkelerde yok sayılır veya görmezden gelinir.
Bir araştırmaya göre bu ülkeler şunlardır Gana, Kenya, Nijerya, Tanzanya, Hindistan, Malezya, Nepal, Singapur, Sri Lanka, Özbekistan, Kuveyt ve Jamaika’dır.
Tıbbi ve jinekolojik yönden kadında eşcinselliğin 1980’li yıllardan itibaren daha çok üzerinde durulmuştur. Kanunların ve tıbbın lezbiyenizm üzerine fazla eğilmemesinin en önemli nedeni bu tür davranışların toplumsal açıdan fazla göze batmaması ve birbirlerinin vücutlarında gözükebilecek bir zarar yaratmamaları nedeniyle bu ilişkilerin genelde mahkemeye yansımamasıdır.
Kadında eşcinselliğin nedenleri
Lezbiyenizm 1960’lı yıllara kadar Freud‘un görüşleri çerçevesinde izah edilmeye çalışılıyordu. Nedenleri başında çocuklukta anne veya baba ile özdeşleşme veya fazla kin duyma bağlanıyordu. Diğer bir görüşe göre ergenlik çağında, normalde geçici olarak kendi cinsine yönelik ilgi ve davranışların geçici dönemini atlatamayıp erkeklere yönele-memeleri kadınların homoseksüel kalmalarına neden oluyor. Bazı hallerde kız çocuklarının erkek gibi yetiştirilmesinin de lesbiyenliğe neden olabildiği bilinmektedir.
“Eşcinsellik” Bir araştırmaya göre %53 olguda kadının evinde baba zayıf, anne hükmeder konumdaydı. Ayrıca lesbiyenlerin ailelerinde alkolizmin yaygın olduğu görülüyor.
Kinsey’in verilerine göre 30 yaşındaki kadınların %17’si, 40 yaşındaki kadınların %19’u Amerika’da en azından bir defa lezbiyen ilişkide bulunduklarını söylüyorlar. Lesbiyenlikle ilgili ilk hormon araştırmaları 1948’de başladı. 1960’lı yıllardan sonra kromozom yapısı hakkındaki bilgilerimiz çoğaldı. Lesbiyen kadınların idrarındaki östrojen, yani kadınlık hormonunun daha düşük bir değerde olduğu ileri sürüldü. Diğer önemli bir bulgu doğuştan böbrek üstü bezinde bazı hastalıkları bulunan kadınlar arasında lezbiyenlik oranının çok fazla olduğudur.
Rahim içinde ve bebeğin organlarının gelişmesi sırasında dış cinsel organların oluşmasında testosteron hormonunun biyolojik aktivitesinin önemi büyüktür. Bu etkileşim sırasında testosteron, dihidrotestosterona dönüşür. Ayrıca bir protein türü olan MIF (Müllerian Inhibiting Factor) de bu gelişmede etkilidir. Gebeliğin ikinci ayında dış genital organ bakımından daha biseksüel aşamada olan gebelik mahsulünün gen, yani kromozom bakımından erkek olduğunu varsayarsak, normalde bu canlıda testosteronun aktivitesi sonucu, genleriyle de programlandığı gibi, erkek dış cinsel organları oluşacaktır.
Lezbiyen Belirtileri Nelerdir
Bazı çok seyrek durumlarda ise genetik bakımdan erkek olan gebelik mahsulü testosteronun biyolojik aktivitesinin azalması sonucu her ne kadar erkek genlerine sahipse de, canlıda kadın dış cinsel organları oluşmaktadır. Bu bozuklukların hem erkekte hem kadında homoseksüalite ile ilişkisi olduğu ileri sürülmektedir.
Lesbiyenler bazen aralarında erkek ve kadın rollerini üstlenirler, bazıları bu rol dağılımına önem vermeden karşılıklı cinsel doyumu hedeflerler. Araştırmalara göre lesbiyenlerin %34’ü uzun okşamalar, %47’si karşılıklı mastürbasyon ve sürtünme yöntemi ile doyum sağlamaya çalışırlar.
Son yıllarda yapılan değişik araştırmalarda kadın ve erkekte eşcinselliğin nedeninin genetik etkenlere bağlı olduğu ileri sürülmüştür. Yani eşcinsellik, çevre ve toplumdan çok kişinin genetik, kalıtımsal etkenlerine bağlı olarak oluşmaktadır.
Günümüzde internet mecrası lezbiyenlik eğilimi gösteren yada lezbiyen olduğundan şüphelenen kişiler için büyük bir nimettir, zira lezbiyenlik filmleri, lezbiyen resimleri ve lezbiyen kategorisindeki tüm medya ve görsel içeriklerden bilgi toplamaya çalışılmaktadır, bu bilgilerin çoğu porn içerikli olduğu için bu anlamda bilimsel makale türkçe dilinde yeterince yoktur.
Ben Lezbiyen’miyim?
Evet bu soruyu kendisine soran binlerce bayan vardır, birçoğu yanılmıştır yada öyle hissetmiştir,çünkü bu yanılgıya düşen fazla bayan / kadın sonunda lezbiyen olmadıklarını çeşitli deneyimlerle öğrenirler,unutmayınızki her insan çift cinsiyetli doğar, erkeklerdede kadınlık hormonu olduğu gibi kadınlarda da erkeklik hormonu az miktarda vardır, bu anlamda hem cinslerinizden hoşlanadabilirsiniz, tabiki bunun sınırları vardır.
Ciddi manada cinsellik olarak lezbiyen olduğunu hissedip hemcinslerinizden hoşlanıyor iseniz bu durumda kadın doğum uzmanları, konuya hakim psikologlar ile görüşebilirsiniz, bu durum kişide tahribata yol açabileceği için kendisi çözemez ve kendi iç dünyasında bunalıma girebilir, bu anlamda dünyanın sonu olmadığını bilen birilerinin kişiye yol göstermesi şarttır.
Birçok bayan Lezbiyenlik hislerini bastırıyor !
Bir önceki yazımız olan pasta başlıklı makalemizde kolay tarifler, pasta ve pasta tarifi hakkında bilgiler verilmektedir.